0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Prof. Dr. Sedat Üstündağ, sıvı ihtiyacının kafeinli içeceklerle karşılanmasının sakıncalarına dikkat çekerek, “Kahve vücutta sıvı eksikliğine yol açabilir” uyarısında bulundu. Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Organ Nakli Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü olan Üstündağ, su tüketiminin önemine değinerek vücudun su gereksinimlerinin mevsimlere göre değiştiğini belirtti.

Sıcaklık, terleme ve buharlaşmanın su ihtiyacını belirleyen temel faktörler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Üstündağ, hastalara bir günlük idrarlarını 2 litre olarak toplamalarını ve muayeneye gelmelerini tavsiye ettiklerini hatırlattı.

“ERKEKLER GÜNDE 2,5, KADINLAR 2 LİTRE SU TÜKETMELİ”

Erkeklerin günde 2,5 litre, kadınların ise yaklaşık 2 litre civarında su içmelerinin yeterli olacağını belirten Prof. Dr. Üstündağ, bunun sadece suyu değil, tüm içecekleri içeren bir değerlendirme olduğunu vurguladı. Fakat içeceklerdeki solut miktarının önemli olduğunu da ekledi. Örneğin, su dışındaki içecekler, özellikle meyve suları, su kadar değerli olmayabilir. İçeceklerin içeriğindeki artan maddeler, sıvı eksikliğini giderme yeteneğini azaltabilir.

“KAHVE SIVI EKSİKLİĞİNE YOL AÇABİLİR”

Prof. Dr. Üstündağ, kahvenin vücutta su kaybını artırarak sıvı eksikliğine yol açabileceğini belirtti. Bu nedenle, kahve içmeden önce ve sonra sıvı tüketmenin kahvenin etkisini azaltabileceğini ifade etti. Kafein içeren içeceklerin, özellikle yaşlı ve hipertansiyonu olan bireylerde kan basıncını tehlikeli şekilde artırabileceğini de ekledi. Sağlıklı bireylerde bile, günde 300 miligram kafein alımını aşmamayı tavsiye ettiklerini belirtti.

Sıvı ihtiyacını kafeinli içeceklerle karşılamamanın önemine vurgu yapan Prof. Dr. Üstündağ, özellikle kafein miktarının dikkate alınması gerektiğini söyledi. Çayın da bazı riskleri olduğuna dikkat çekti. Çay içmenin, özellikle çok sıcak tüketildiğinde, yemek borusu lezyonları ve mide rahatsızlıklarına yol açabileceğini belirtti. Ayrıca, koyu çayın içerdiği tanin nedeniyle demirin emilimini engelleyebileceğini ifade etti.

Prof. Dr. Üstündağ, hastaların sağlık durumlarına göre kişiselleştirilmiş bir sıvı programı oluşturulması gerektiğini ve bunun önemini vurguladı. Özellikle böbrek hastalığı gibi durumlarda, sıvı alımının ya da fazlalığının ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirtti.