26 Kasım 2025 Çarşamba
News
1970’lerin efsanevi “Sinema Güzeli” geleneğini modern vizyonla yeniden hayata döndüren yarışma, 2025 finaliyle Türk sinemasına genç ve yetenekli yüzler kazandırdı. İstanbul’un prestijli mekânlarından Cahide Palazzo’da gerçekleştirilen büyük final, görkemli sahne dekoru, ışık oyunları ve performans şovlarıyla izleyenleri büyüledi. Yarışma, hem geleneksel sinema estetiğini hem de modern sahne anlayışını bir araya getirerek sektöre yeni bir soluk kazandırdı.
Türk sinemasına yıllar boyunca unutulmaz oyuncular kazandıran “Sinema Güzeli” yarışması, 2025 yılında deneyimli magazinci Hakan Solaker ve Solaker Project ekibi tarafından güçlü bir dönüş yaptı. Organizasyon, sektöre adım atmak isteyen genç yetenekler için büyük bir fırsat sunarak kariyer yolculuklarına destek oldu.
Bu yıl Mayadroom Ajans koordinasyonuyla gerçekleştirilen yarışmada, Mevlüt Dede ve ekibinin titiz değerlendirmesi sonucunda 3 bin başvuru arasından seçilen 17 kız ve 17 erkek finalist sahneye çıktı. Final koreografisi, ünlü koreograf Asil Çağıl tarafından hazırlandı. Finalistler, dans ve sahne performanslarıyla hem izleyicilerin hem de jüri üyelerinin beğenisini kazandı.
2025 finali, İstanbul’un en prestijli eğlence mekânlarından Cahide Palazzo’da, Türkan Şerbetçi’nin ev sahipliğinde düzenlendi. Organizasyonun ana sponsorluğunu Nigella World üstlenirken, himayesini Fatih Eke ve Nazan Eke sağladı. Sunuculuğu usta sanatçı Nevra Serezli ve televizyoncu Gökay Kalaycıoğlu gerçekleştirdi. Sahne dekorları, ışıklandırma ve müzikle birleşerek finalistlerin performanslarını ön plana çıkaran etkileyici bir atmosfer oluşturdu.
Sinema Güzeli 2025’in jüri kadrosu, Türk sineması ve sahne sanatlarının duayen isimlerinden oluştu:
Mine Koşan
Niran Ünsal
Yonca Evcimik
Burçin Bildik
Halil Ergün
Erhan Yazıcıoğlu
Nuri Alço
Serpil Çakmaklı
Nevra Serezli
Özlem Savaş
Oya Başar
Uğurkan Erez
Özgür Aras
Jüri üyeleri, finalistlerin sadece fiziksel güzelliklerini değil, sahne duruşları, oyunculuk yetenekleri ve karakter yansıtma kabiliyetlerini de titizlikle değerlendirdi. Özellikle “Umut Vadeden Oyuncular” kategorisinde öne çıkan isimler, gelecekte Türk sinemasına yön verecek yetenekler olarak öne çıktı.
Birincilik:
Erkek: Yuşa Cansın Duman
Kadın: Ervasu Gürgöz
İkincilik:
Ceyhun Demirkollu & Sevgi İhsan
Üçüncülük:
Toprak Yılmaz & Feza Ünlü
Dördüncülük (Eşit Puan):
İsmail Hakkı Arı Temiz & Yıldız Begüm Eren (Ayrıca “Umut Vadeden Oyuncular” kategorisinde değerlendirildi)
Umut Vadeden Oyuncular:
Kaan Bera Zayimoğlu & Melisa Kızılkaya
Final gecesinde dereceye giren finalistlerin yanı sıra, tüm katılımcılar sahne deneyimi kazanarak sektörde dikkat çekecek bir platform oluşturdu.
1970’lerin nostaljik ruhunu modern sinema anlayışıyla buluşturan Sinema Güzeli Yarışması 2025, Türk sinemasına genç ve yetenekli isimler kazandırma geleneğini sürdürdü. Finalistler sahne performanslarıyla hem jüri hem de sektörün dikkatini çekti ve kariyerlerine iddialı bir başlangıç yaptı.
Organizasyon, Türk sinemasının geleceğinde söz sahibi olacak yeni yüzleri sektöre kazandırma misyonunu başarıyla yerine getirdi. Bu yıl sahneye çıkan genç oyuncular, moda, sahne ve oyunculuk performanslarıyla sektörde fark yaratacak isimler olarak ön plana çıktı.
News
UEFA Şampiyonlar Ligi 2025/26 sezonunun 5. haftasında, Galatasaray sahasında Belçika temsilcisi Union Saint‑Gilloise’yi ağırladı. Kritik mücadele, sarı-kırmızılılar için hem maç sonucu hem de psikolojik olarak büyük önem taşıyordu. Maçtan çıkan sonuç ise şok etkisi yarattı: Galatasaray, rakibine 1-0 mağlup olarak 33 maçlık iç saha yenilmezlik serisini sonlandırdı.
Galatasaray, sahasında son yenilgisini 2024–2025 sezonunda bir Avrupa karşılaşmasında almıştı ve o tarihten bu yana 33 maç boyunca iç sahada mağlubiyet yüzü görmemişti. Bu seride, Süper Lig, Türkiye Kupası ve Avrupa kupalarında 24 galibiyet, 9 beraberlik elde edilmişti. Taraftarlar için bu bir güven ve moral kaynağı olmuştu. Ancak Union Saint‑Gilloise karşısında bu istatistik artık tarih oldu.
Maçın 57. dakikasında Union Saint‑Gilloise, etkili bir kontra atak sonrası golünü buldu. Galatasaray, son dakikalara kadar baskı kursa da rakibin disiplinli savunmasını aşmayı başaramadı. 89. dakikada savunmada görev alan genç oyuncu Arda Ünyay ikinci sarı karttan kırmızı görerek takımın direncini daha da azalttı. Bu gelişmeler, sarı-kırmızılıların iç saha üstünlüğünü kaybetmesine yol açtı.
Galatasaray’ın gol yollarında etkisiz kalması ve hücumda kilit oyuncuların eksikliği, skor üretimini zorlaştırdı.
Savunmadaki genç oyunculara düşen yük, maç boyunca hatalara sebep oldu ve rakibin avantaj kazanmasına yol açtı.
Maçın baskısı ve taraftar beklentisi, psikolojik olarak takımı etkileyerek performansı düşürdü.
Bu yenilgi, Galatasaray için sadece bir maç kaybı değil, aynı zamanda iç saha psikolojik üstünlüğünün sona erdiği kritik bir kırılma noktası oldu. Avrupa arenasındaki rakipler artık sahaya çıkarken Galatasaray’ın yenilmezliğini düşünmeyecek ve bu durum grup maçlarının rekabetini daha da sertleştirecek.
Taraftarlar, bu mağlubiyet sonrası moral olarak sarsılırken, teknik heyet ve oyuncular kalan maçlar için strateji ve taktiksel değişiklikler üzerinde yoğun bir şekilde çalışacak. Bu yenilgi, Galatasaray’ın hem Şampiyonlar Ligi hedeflerini hem de iç saha performansını yeniden gözden geçirmesini zorunlu kılıyor.
News
UEFA Şampiyonlar Ligi 2025/26 sezonunun 5. haftasında Galatasaray, Belçika temsilcisi Union Saint‑Gilloise ile karşı karşıya geliyor. Avrupa arenasında kritik öneme sahip bu maç öncesi her iki takımın sahaya süreceği ilk 11’ler belli oldu ve sarı-kırmızılı taraftarlar maç heyecanı içinde. Galatasaray, özellikle son dönemde yaşadığı sakatlıklar ve kart cezalarıyla kadroda eksiklerle sahaya çıkacak.
Kalede Uğurcan Çakır’ın görev alacağı maçta, savunma hattı Sallai, Davinson Sánchez, Abdülkerim ve Jakobs’tan oluşuyor. Orta sahada Torreira, Sara ve İlkay, hücum hattında ise Sane, Barış Alper ve Icardi sahada olacak. Bu kadro, hem savunmada güvenliği sağlamak hem de hücumda hızlı ve etkili bir oyun ortaya koymak için tercih edildi.
Rakip takımın ilk 11’i ise Scherpen, Mac Allister, Burgess, Sykes ve Patris’ten oluşan savunma hattına, Zorgane, Van de Perre ve Schoofs’un orta sahadaki desteği ekleniyor. Hücumda Khalaili, Akinpelu ve Rodriguez/David görev alıyor. Union, güçlü kontratak yetenekleri ve disiplinli savunmasıyla Galatasaray için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Galatasaray’ın bu maçta eksiklerle sahaya çıkması, takımın taktiksel planını doğrudan etkiliyor. Özellikle sol kanat ve forvet hattındaki kilit oyuncuların yokluğu, takımın hücum varyasyonlarını sınırlıyor. Savunmada ise önemli isimlerin eksikliği, rakibin kontra ataklarını kullanma ihtimalini artırıyor. Teknik direktör Okan Buruk, bu durumu açıklarken, oyuncuların mental olarak hazır olması ve birbirine destek vermesinin kritik olduğunu vurguladı.
Galatasaray, gruptaki sıralamasını güçlendirmek ve bir sonraki tura avantaj sağlamak için bu maçı kazanmak zorunda. Union Saint‑Gilloise ise motivasyonunu yüksek tutuyor ve rakibin eksiklerini avantaja çevirmeye çalışacak. Bu durum, sahadaki her dakika ve her hamlenin büyük önem taşıdığı bir mücadeleye işaret ediyor.
Galatasaray’ın orta saha ve kanat organizasyonları, rakibin hızlı çıkışlarına karşı dikkatli olmayı gerektiriyor.
Union’ın disiplinli savunması ve hızlı hücum oyuncuları, Galatasaray’ın alan savunması ve presini zorlayabilir.
Saha içindeki kritik eşleşmeler, özellikle savunma ve forvet hattında belirleyici olacak.
Sarı-kırmızılı taraftarlar, tribünlerde takımlarına destek vererek moral sağlayacak. Galatasaray’ın Avrupa’da prestijini koruması için taraftar desteği kadar, saha içi konsantrasyon ve takım ruhu da belirleyici olacak.
Sonuç olarak, bu maç sadece 3 puan mücadelesi değil; aynı zamanda Galatasaray’ın Avrupa’daki geleceği ve taktiksel disiplininin sınavı. Eksikler, baskılar ve stratejik tercihler, sahadaki her hareketin önemini artırıyor.
News
İstanbul’da sokak köpeklerini beslemek isteyen hayvanseverler, İstanbul Valiliği önünde dikkat çeken bir eylem düzenledi. Son dönemde yayımlanan genelgeyle birlikte, belirli kamusal alanlarda başıboş köpeklerin kontrolsüz şekilde beslenmesi yasaklanmıştı. Bu yasağın sokak hayvanlarının yaşam hakkını ve halkın vicdanını zorladığını düşünen bir grup vatandaş, topluca valilik önünde bir araya gelerek tepkilerini gösterdi. Amaçları, sokak köpeklerini beslemeye devam ederek hem hayvanların yaşam hakkını korumak hem de toplumsal farkındalık yaratmaktı.
İstanbul Valiliği, parklar, çocuk oyun alanları, okul ve ibadethane çevreleri gibi kamusal alanlarda başıboş köpeklerin kontrolsüz beslenmesini yasakladı. Amaç, hem halk sağlığını korumak hem de çevresel kirliliği önlemek olarak açıklandı.
Hayvanseverler, bu kararın sokak hayvanlarının refahını olumsuz etkilediğini ve toplumun vicdanına zarar verdiğini belirtti. Eylemciler, hayvanların bakım ve beslenmesinin sadece yasal bir sorumluluk değil, aynı zamanda etik ve vicdani bir yükümlülük olduğunu savundu.
Eylem sırasında hayvanseverler pankartlar taşıdı ve sokak köpeklerinin korunması gerektiğini yüksek sesle dile getirdi. Bazı aktivistler, Osmanlı döneminden beri süregelen hayvan besleme geleneğine atıfta bulunarak, bu kültürel mirasın devam ettirilmesi gerektiğini vurguladı. Eylemciler ortak açıklamada şunları belirtti:
“Biz sokak hayvanlarını sadece beslemiyoruz, onların yaşam hakkını savunuyoruz. Türkiye vicdanıyla yaşar ve biz bu vicdanı susturmayacağız.”
Yetkililer, kararın gerekçesini şöyle açıkladı:
Kontrolsüz besleme nedeniyle halk sağlığı riskleri ve çevresel kirlilik artışı.
Özellikle okullar ve hastane çevrelerinde hijyenin sağlanması.
Sokak hayvanlarının toplanması, kısırlaştırılması ve uygun barınaklara yönlendirilmesiyle hayvan refahının artırılması hedefleniyor.
Ancak hayvanseverler bu gerekçeleri yeterli bulmadı ve sokak hayvanlarının doğrudan beslenmesini savunmaya devam etti.
Bu eylem, sokak hayvanlarının yaşam hakkı, kamu düzeni ve hayvan hakları arasındaki hassas dengeyi bir kez daha gündeme taşıdı. Tartışma, İstanbul’da ve Türkiye genelinde hayvanseverler ile yetkililer arasında sürecek gibi görünüyor.
Sokak hayvanlarının beslenmesi ve korunması nasıl güvence altına alınacak?
Kamu sağlığı ve hayvan hakları nasıl dengelenecek?
Belediyeler ve sivil toplum kuruluşları bu süreçte nasıl iş birliği yapacak?
İstanbul’daki bu hareket, sokak hayvanları konusunda toplumsal farkındalığın artması ve vicdanın sesi olma niteliği taşıyor.
News
Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Şampiyonlar Ligi’nde kritik bir dönemeçte yaşadıkları sıkıntıyı açıklamak için basın mensuplarının karşısına çıktı. Buruk, Eren Elmalı’ya UEFA Disiplin Kurulu tarafından verilen 45 günlük hak mahrumiyeti cezasının, takım için büyük kayıp oluşturduğunu belirtti. Oyuncunun özellikle sol bek mevkisindeki kritik rolü nedeniyle, Galatasaray’ın savunma hattında ciddi bir boşluk oluştuğunu vurguladı.
“Eren’in cezası hem Türk futbolu hem de Galatasaray için üzücü bir durum. 4 yıl 8 ay önce oynadığı bir bahis nedeniyle gelen cezanın zamanlaması çok kötü. Biz Şampiyonlar Ligi’nde en kritik haftalara giriyoruz ve bu eksiklik, takımın performansını direkt etkiliyor,” diyen Buruk, sözlerine şöyle devam etti: “Sol bek pozisyonu bizim için çok önemli. Eksiklik yaşayınca, diğer oyuncuların görev yükü artıyor ve bu durum hem fiziksel hem mental anlamda yıpratıcı oluyor.”
Buruk, açıklamasında kadro planlamasının ne kadar zor olduğunu da anlattı:
Sol bekte Elmalı’nın yokluğunda yedek oyunculara görev verileceğini, ancak bu oyuncuların tecrübe eksikliğinin performansı etkileyebileceğini söyledi.
Savunma ve hücum dengesi açısından planların yeniden yapıldığını ve maç stratejilerinin buna göre şekillendirildiğini belirtti.
Galatasaray’ın hem ligde hem de Şampiyonlar Ligi’nde karşılaşacağı zorlu fikstür göz önüne alındığında, eksiklerin ciddi sonuçlar doğurabileceğini ifade etti.
Buruk ayrıca, Eren Elmalı’nın cezasının takım moralini etkileyebileceğini, fakat oyuncuların bu duruma hazırlıklı olduğunu ve birbirine destek vererek bu zorlu dönemi aşmayı hedeflediklerini söyledi. “Taraftarımızın desteği bizim için çok önemli. Eksik olsak da sahada maksimum mücadeleyi göstereceğiz,” dedi.
Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’nde gruptaki kritik maçlara çıkarken, sol bekteki eksiklik rakipler tarafından da avantaja çevrilebilir. Buruk, bu durumun farkında olduklarını ve taktiksel olarak önlemler aldıklarını açıkladı. Ayrıca, fiziksel yükün artması nedeniyle oyuncuların kondisyon ve sakatlık riskinin yönetiminin önemini vurguladı.
Sonuç olarak, Okan Buruk’un açıklamaları, hem Galatasaray yönetimi hem oyuncular hem de taraftarlar açısından önemli bir uyarı niteliğinde. Takım, Şampiyonlar Ligi’nde zor bir döneme girerken, eksiklerin telafisi ve stratejik planlama kritik hale geldi.
