12 Aralık 2025 Cuma
Magazin dünyasında zaman zaman yıllar önce yaşanan anılar yeniden gündeme gelirken, Hakan Hatipoğlu’nun anlattığı Bruce Willis hatırası sosyal medyada büyük ilgi gördü. Ünlü isim, katıldığı programda Hollywood yıldızı Bruce Willis ile yaşadığı unutulmaz anı ilk kez bu kadar detaylı anlattı. Hatipoğlu’nun sözleri hem izleyenleri güldürdü hem de magazin gündemine damga vurdu.
Hakan Hatipoğlu, o dönem katıldığı bir televizyon programında dünyaca ünlü oyuncu Bruce Willis’in konuk olduğunu hatırlatarak söze başladı. Program sırasında yaşanan bir anın kendisi için hâlâ unutulmaz olduğunu dile getiren Hatipoğlu, o dönemde sevgilisi olan ve bugün eşi olan Gizem Hatipoğlu’nun bu olayın merkezinde yer aldığını söyledi. Anlatımına göre, Bruce Willis’in son derece rahat ve samimi tavırları stüdyodaki herkesi şaşırtmıştı.
Hatipoğlu’nun aktardığına göre, Bruce Willis bir anda Gizem Hatipoğlu’na dönerek gözleriyle ilgili iltifat etti ve beklenmedik şekilde onu yanağından öptü. Bu durum karşısında neye uğradığını şaşırdığını ifade eden Hatipoğlu, o an yaşadığı duyguları gizleyemediğini söyledi. Stüdyoda kahkahalar yükselirken, yaşanan bu sürpriz an herkesin dikkatini çekti.
O anın şokunu atlatmaya çalışırken esprili bir refleks gösterdiğini anlatan Hakan Hatipoğlu, Bruce Willis’e dönerek “O benim kız arkadaşım, ben de sizin eşinizi öpebilir miyim?” şeklinde bir çıkış yaptığını dile getirdi. Bu sözlerin ardından stüdyoda kısa süreli bir sessizlik yaşandığını, ardından ise gülüşmelerin başladığını ifade etti. Hatipoğlu’nun bu çıkışı, yaşanan gerilimi eğlenceli bir ana dönüştürdü.
Bruce Willis’in bu sözlere verdiği yanıt ise Hatipoğlu’nun hafızasına kazınan bir detay oldu. Ünlü oyuncunun sakin bir şekilde “Hayır, o benim eşim. Gizem ise senin kız arkadaşın” demesi, o anın daha da akılda kalıcı olmasını sağladı. Hatipoğlu, bu cevabın hem durumu netleştirdiğini hem de ortamın yeniden rahatlamasına neden olduğunu söyledi.
Yıllar sonra yeniden anlatılan bu anı, magazin takipçileri tarafından ilgiyle karşılandı. Sosyal medyada paylaşılan kesitler kısa sürede gündem olurken, birçok kullanıcı Hatipoğlu’nun samimi anlatımına ve yaşanan anın doğallığına yorum yaptı. Bruce Willis gibi dünyaca ünlü bir ismin Türkiye’de yaşadığı bu ilginç anı, magazin hafızasında yeniden yerini aldı.
Hakan Hatipoğlu’nun bu itirafı, ünlülerin kamera arkasında yaşadığı sürpriz ve eğlenceli anların ne kadar unutulmaz olabildiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Yıllar geçse de bazı anıların tazeliğini koruduğunu gösteren bu hikâye, magazin dünyasında uzun süre konuşulacağa benziyor.

Altın piyasaları 12 Aralık itibarıyla yeniden yükseliş trendine girdi. Son günlerde küresel ekonomik gelişmelerin etkisiyle dalgalı bir seyir izleyen altın fiyatları, yatırımcıların güvenli liman arayışını güçlendirmesiyle birlikte yukarı yönlü hareket etti. Hem iç piyasada hem de küresel piyasalarda yaşanan belirsizlikler, altına olan talebi artırırken fiyatların da yeniden ivme kazanmasına neden oldu.
Özellikle döviz kurlarındaki dalgalanma ve enflasyon beklentilerinin güçlenmesi, altın fiyatları üzerinde belirleyici rol oynuyor. Gram altın, haftanın ilerleyen günlerinde yukarı yönlü bir seyir izleyerek yatırımcının dikkatini yeniden üzerine çekti. Gün içinde yaşanan kısa süreli geri çekilmelere rağmen genel görünümde yükseliş eğilimi korunurken, bu durum altını yeniden ön plana çıkan yatırım araçlarından biri haline getirdi.
Çeyrek altın, geleneksel tasarruf alışkanlıkları ve düğün sezonunun etkisiyle en çok tercih edilen ürünlerden biri olmaya devam ediyor. Son artışlarla birlikte çeyrek altın fiyatlarında da belirgin bir yükseliş yaşanırken, vatandaşların altına olan ilgisinin azalmadığı görülüyor. Tam altın ise daha uzun vadeli ve yüksek tutarlı yatırımlar için tercih edilirken, fiyatlardaki artış bu segmentte de dikkat çekiyor.
Uzmanlar, altın fiyatlarındaki yükselişin temelinde küresel ekonomik belirsizliklerin yanı sıra merkez bankalarının para politikalarına ilişkin beklentilerin yer aldığını belirtiyor. Faiz oranlarına yönelik olası adımlar, jeopolitik riskler ve küresel piyasalardaki kırılganlık, yatırımcıları güvenli liman olarak görülen altına yönlendirmeye devam ediyor. Bu durum, altın fiyatlarının kısa vadede dalgalı olsa da genel olarak güçlü bir görünüm sergilemesine neden oluyor.
Yatırımcılar açısından bakıldığında, altındaki bu yükseliş hem fırsat hem de temkinli olunması gereken bir süreci beraberinde getiriyor. Piyasalardaki ani gelişmeler fiyatlarda hızlı değişimlere yol açabileceği için uzmanlar, yatırım kararlarının dikkatli bir şekilde verilmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Özellikle kısa vadeli alım-satım yapan yatırımcıların piyasayı yakından takip etmesi, uzun vadeli düşünenlerin ise altının tarihsel olarak güvenli bir değer saklama aracı olduğunu göz önünde bulundurması öneriliyor.
Altın, geçmişten bugüne ekonomik belirsizlik dönemlerinde yatırımcıların sığındığı en önemli araçlardan biri olmayı sürdürüyor. 12 Aralık’ta yaşanan bu yükseliş de altının güçlü duruşunu bir kez daha ortaya koyarken, önümüzdeki günlerde fiyatların seyrinin küresel gelişmelere bağlı olarak şekillenmesi bekleniyor.

2001 Best Model of Türkiye birincisi ve başarılı oyuncu Tuğba Melis Türk, son zamanlarda sosyal medyada büyük ilgi gören bir paylaşımda bulundu. Ünlü model, kutsal topraklarda gerçekleştirdiği Umre ziyaretini takipçileriyle paylaştı ve bu anlamlı anı sosyal medya hesaplarından duyurdu. Türk, duygusal bir şekilde yaptığı paylaşımda “Şükürler olsun, Allah isteyen herkese burada secde etmeyi nasip etsin” ifadelerine yer verdi. Türk’ün samimi sözleri ve bu anlamlı anı paylaşması, takipçileri tarafından büyük beğeni topladı.
Türk, kutsal topraklarda geçirdiği zamanı çok özel bir şekilde değerlendirdi. Ziyaret sırasında, babaannesinin ismini umreye koyduğunu ve ona olan sevgisini ve özlemini sosyal medyada paylaştığını belirtti. Bu özel anı daha da anlamlı kılmak için, babaannesinin başörtüsünü takarak fotoğraflar çektirdi. Bu hareketiyle manevi anlamda derin bir bağ kuran Türk, bu anı da takipçileriyle paylaştı. Modelin tesettürlü hali, takipçileri tarafından büyük ilgi gördü ve çok sayıda olumlu yorum aldı. Türk’ün bu zarif paylaşımı, takipçilerinin duygu dolu yorumlarıyla birlikte sosyal medyada hızla yayıldı.
Tuğba Melis Türk, tesettürlü haliyle de oldukça dikkat çekti. Umre’deki halini, sadeliği ve iç huzuruyla birlikte paylaşan ünlü isim, hem güzelliği hem de manevi yönüyle takdir topladı. Hem tesettürlü haliyle hem de manevi olarak içsel huzurunu takipçileriyle paylaşması, Türk’ün sosyal medyada daha fazla ilgi görmesine neden oldu. Bu paylaşımı, magazin gündeminin önemli başlıklarından biri haline geldi.
Türk, aynı zamanda sosyal medya aracılığıyla takipçilerine, kutsal topraklarda geçirdiği zamanın ne kadar değerli olduğunu ve bu deneyimin kendisini manevi olarak nasıl etkilediğini de ifade etti. Takipçilerinden aldığı olumlu mesajlar ve dua temennileri, ünlü modelin manevi yolculuğuna olan ilginin arttığını gösteriyor.
Tuğba Melis Türk’ün Umre paylaşımı, sadece bir tatil veya gezi paylaşımından çok daha fazlasıydı. Manevi bir yolculuğun içsel huzurunu ve insanlık için barış dileklerini içinde barındıran bu paylaşım, Türk’ün hayranları arasında da büyük bir yankı uyandırdı. Hem içsel huzurunu paylaşması hem de başörtüsüyle yaptığı zarif paylaşımlar, onu takip edenleri derinden etkiledi.

Türkiye Süper Lig’inin 2025-2026 sezonunun 16. haftasında, Trabzonspor ile Beşiktaş arasında oynanacak derbinin hakemi belli oldu. Trabzonspor’un ev sahipliği yapacağı bu kritik karşılaşmanın hakemi, Süper Lig’in deneyimli hakemlerinden Ali Şansalan olarak atandı. 14 Aralık 2025 Pazar günü saat 20:00’de başlayacak olan bu büyük mücadelede, her iki takım için de oldukça önemli olan 3 puan mücadelesi, futbolseverler tarafından sabırsızlıkla bekleniyor.
Ali Şansalan, son yıllarda Süper Lig’deki performansıyla dikkat çeken ve bazen tartışmalara da konu olan bir hakem olarak tanınıyor. Şansalan, hem takım hem de hakem açısından büyük baskı altında olacak. Trabzonspor ve Beşiktaş taraftarları, uzun süredir bu derbiye odaklanmışken, hakem kararlarının maçın kaderini büyük ölçüde etkileyebileceği düşünülüyor. Özellikle büyük derbilerde hakemlerin verdiği kritik kararlar, sadece sonuçları değil, takımların moralini ve sonraki maçlardaki stratejilerini de etkileyebiliyor.
Ali Şansalan’ın yönetimindeki derbiler, genellikle sıkı bir şekilde takip edilmekte ve hakem kararları maç sonrası geniş bir şekilde tartışılmaktadır. Bu derbide de, Şansalan’ın yönetiminin nasıl olacağı büyük bir merak konusu. Futbolseverler, hakemin oyunu nasıl yöneteceğini ve olası tartışmalı pozisyonlarda nasıl kararlar vereceğini şimdiden konuşmaya başladılar.
Trabzonspor, Süper Lig’deki güçlü performansını bu derbide de sürdürmeyi hedeflerken, Beşiktaş da aynı şekilde zorlu rakibi karşısında galip gelerek üst sıralarda kalmayı amaçlıyor. Derbi, yalnızca takımlar için değil, hakem için de büyük bir sınav olacak. Ali Şansalan, yüksek baskı altında doğru kararlar vermek zorunda kalacak ve hem oyuncuların hem de taraftarların tepkilerini dikkate alarak maçın adaletli bir şekilde yönetilmesini sağlayacak.
Bu önemli derbi, her iki kulüp için de büyük bir prestij maçı olmanın ötesinde, sezonun geri kalanında şampiyonluk ve Avrupa kupalarına katılma hedeflerine ne kadar yakın olduklarını gösteren bir gösterge olacak. Maçın hakemi Şansalan, sahadaki adaletin sağlanması açısından kritik bir rol üstlenecek ve verdiği her karar, maçın seyrini etkileyecek.
Sonuç olarak, Trabzonspor – Beşiktaş derbisinin hakemi olarak Ali Şansalan’ın atanması, derbinin heyecanını ve merakını daha da arttırıyor. Futbolseverler, hakemin vereceği kararları, oyuncuların performanslarını ve takım stratejilerini yakından takip edecek. Bu derbi, sadece iki takım arasındaki rekabeti değil, aynı zamanda hakemlik ve futbol kültürünü de yeniden sorgulamaya yol açacak.

Gazeteci ve eski televizyon yöneticisi Mehmet Akif Ersoy’un, İstanbul’da gerçekleşen uyuşturucu soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından hakimlik ifadesi ortaya çıktı. Ersoy, hakkındaki suçlamaları reddederek, sürecin tamamen siyasi bir operasyon olduğuna dair güçlü iddialarda bulundu.
Ersoy, hakim karşısında verdiği ifadesinde, “Bu çok net bir şekilde siyasi operasyondur” diyerek, tutuklama kararının arkasında herhangi bir somut delil bulunmadığını vurguladı. Kendisine yöneltilen suçlamaların tamamen asılsız olduğunu savunan Ersoy, medya üzerinden başlatılan bu kampanyanın amacının mesleki itibarını zedelemek olduğunu ifade etti.
Mehmet Akif Ersoy, 15 yıllık televizyonculuk kariyerini, bu sürecin büyük ölçüde yok ettiğini belirterek, yaşadığı mağduriyeti ve haksız yere tutuklanmasının getirdiği psikolojik baskıyı dile getirdi. Ersoy, kendisine yönelik suçlamaların çelişkilerle dolu olduğunu, bu durumun da adaletin sağlanmasında büyük bir eksiklik yarattığını ifade etti.
Sosyal medyada büyük yankı uyandıran bu açıklamalar, kamuoyunda da geniş bir tartışma başlattı. Ersoy’un ifadesinin ardından, birçok kişi hukukun geldiği noktayı sorgularken, suçlamaların ardında siyasi bir motivasyon olup olmadığı konusunda fikir ayrılıkları oluştu. Ersoy, ayrıca hukuki sürecin yanlış yönlendirildiğini ve kişisel haklarının ihlal edildiğini belirtti.
Ersoy’un hakimlik ifadesi, sadece kişisel bir savunma olmanın ötesinde, Türkiye’deki medya, hukuk ve siyaset ilişkileri üzerine önemli soruları gündeme getirdi. Bu açıklamalar, özellikle medya mensupları ve gazeteciler arasında geniş bir şekilde tartışılmaya devam ediyor.
