Türk sinemasının en karizmatik jönlerinden biri olan Ayhan Işık, 16 Haziran 1979’da geçirdiği beyin kanaması sonucu hayatını kaybetmişti. Ölümünün üzerinden 46 yıl geçmesine rağmen, Ayhan Işık’ın yıldızı hâlâ parlıyor; hem sinemaseverler hem de meslektaşları onu unutamıyor.
Ünlü oyuncu, İstanbul Bebek’teki evinin balkonunda dinlenirken beyin kanaması geçirdi. Üç gün boyunca yoğun bakımda kalan Ayhan Işık, 16 Haziran 1979’da, 50 yaşındayken hayata veda etti. Bu kayıp, sadece sanat camiasını değil, tüm Türkiye’yi yasa boğdu.
Siyah beyaz Yeşilçam döneminin en parlak yıldızlarından biri olan Ayhan Işık, yalnızca oyunculuğuyla değil, duruşu ve yakışıklılığıyla da bir dönemin idolü haline geldi. “Ayhan Işık gibi yakışıklı” sözü, halk arasında güzellik kıstası haline geldi.
Asıl adı Ayhan Işıyan olan usta oyuncu, 1929’da İzmir’de dünyaya geldi. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun öğrencisi oldu. Ressamlık yaparken sinemaya adım atan Işık, 1951 yılında “Yavuz Sultan Selim ve Yeniçeri Hasan” filmiyle beyazperdede boy gösterdi.
“Kanun Namına”, “Küçük Hanım”, “Acı Hayat”, “Cingöz Recai” ve “Bir Avuç Toprak” gibi Yeşilçam klasiklerinde unutulmaz roller üstlenen Ayhan Işık, kariyeri boyunca yaklaşık 200 filmde rol aldı. Hollywood’da da küçük roller üstlendi; Türkiye’ye döndükten sonra oyunculukla birlikte yapımcılık ve yönetmenlik de yaptı.
Hollywood’daki deneyimlerinin ardından Türk sinemasında disiplinin ve meslek etiğinin savunucusu oldu. Oyuncuların hakları, sigorta güvenceleri ve çalışma koşulları konusunda öncü açıklamalarda bulundu. “Sinemacılık modern kölelik değildir, sinema bir sanattır” sözleriyle hafızalara kazındı.
1970’li yıllarda Yeşilçam yıldızlarının sahneye çıkma furyasına katılan sanatçı, Münir Nurettin Selçuk’tan ders aldı. Klasik Türk müziği dalında sahneye çıktı ve bir 45’lik plak kaydetti.
Sinemanın iki efsane ismi Ayhan Işık ve Sadri Alışık, 1951’den itibaren birçok projede birlikte rol aldı. “Küçük Hanım” serisinde başlayan arkadaşlıkları, Işık’ın ölümüne kadar devam etti. İkilinin dostluğu Yeşilçam’ın simge ilişkileri arasında anılıyor.
Hayranları tarafından “Taçsız Kral” unvanıyla anılan Ayhan Işık, Türk sinemasının en prestijli ödüllerine layık görüldü. 1954, 1962 ve 1965 yıllarında “En Başarılı Erkek Oyuncu” ödüllerini kazandı.
Ayhan Işık’ın anısını yaşatmak amacıyla, İstanbul Beyoğlu’nda Yeşilçam Sokağı’nın karşısındaki bir sokağa “Ayhan Işık Sokağı” adı verildi. Tabelasını en yakın dostu Sadri Alışık bizzat astı. Daha sonra, bir paralelindeki sokağa ise Alışık’ın adı verildi.
Kendi kaleme aldığı yazılarda da sektördeki sorunlara dikkat çeken sanatçı, sinema çalışanlarının hakları için mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı. “Sinema kanunu çıkmalı, sendikalar güçlenmeli” çağrısında bulunarak sektör için öncü rol üstlendi.
Ayhan Işık’ın hayatı, kişiliği ve sanat anlayışı, onu yalnızca bir aktör değil, bir kültürel miras haline getirdi. Onun ismiyle anılan sokaklarda her gün binlerce insan yürürken, filmleri ve hatıraları nesilden nesile aktarılıyor.
MAGAZİN
23 Haziran 2025GÜNDEM
23 Haziran 2025MEDYA
23 Haziran 2025DÜNYA
23 Haziran 2025MAGAZİN
23 Haziran 2025DÜNYA
23 Haziran 2025DÜNYA
23 Haziran 2025