Ünlü manken ve oyuncu Tuğba Özay, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla gündeme oturdu. Gökyüzünü görüntüleyerek takipçileriyle paylaşan Özay, gördüğü izlerin sıradan bulutlar olmadığını, ülkenin “kimyasal püskürtmeye” maruz kaldığını iddia etti. Bu açıklama, kısa sürede sosyal medyada büyük yankı uyandırdı ve kamuoyunda tartışma yarattı.
Tuğba Özay, cep telefonuyla çektiği görüntüleri paylaşırken şu ifadeleri kullandı:
“Bunlar bulut falan değil. Bunlar şeytani bir aklın, şeytani bir düzenin yaptığı püskürtmeler. Ülkemiz resmen kimyasal saldırıya maruz kalıyor.”
Ünlü isim, Avrupa’da da benzer durumların görüldüğünü belirterek oradaki tanıdıklarının da kendisine bu yönde fotoğraflar gönderdiğini söyledi. Özay’a göre bu “sprayleme” sadece gökyüzünü değil, insanların sağlığını, hayvanları, denizleri ve toprağı da olumsuz etkiliyor.
Özay, bu iddiaların yalnızca görüntüyle sınırlı olmadığını, bazı fiziki etkiler de yarattığını dile getirdi. Yoğun püskürtme olduğu günlerde insanların nefes almakta güçlük çektiğini, baş ağrısı, huzursuzluk, baş dönmesi ve anksiyete gibi şikâyetlerin arttığını öne sürdü. Aynı zamanda çevresel etkilerin de göz ardı edilemeyeceğini vurguladı.
Ünlü manken, yetkililere seslenerek konunun acilen gündeme alınması gerektiğini söyledi. Meclis’in bu durumu araştırmasını talep eden Özay, toplumsal bilinç oluşturulması gerektiğini ve kimyasal püskürtmenin ciddiyetle ele alınması gerektiğini savundu.
Tuğba Özay’ın açıklamaları, sosyal medyada geniş bir yankı uyandırdı. Kimi kullanıcılar Özay’ın sözlerini destekleyerek “gökyüzünde olağan dışı şeyler” gördüklerini savunurken, kimileri ise bu iddiaları “bilim dışı” ve “komplo teorisi” olarak değerlendirdi.
Uzmanlar ise gökyüzünde görülen bu izlerin çoğunlukla uçakların arkasında bıraktığı “kondens izleri” (contrail) olduğunu ve sıcaklık, nem gibi meteorolojik koşullara bağlı olarak oluştuğunu belirtiyor. Bilim çevreleri, bugüne kadar “chemtrail” teorisini doğrulayan somut bir bilimsel veri olmadığını vurguluyor.
Tuğba Özay’ın sözleri, magazin dünyasından çok daha geniş bir yankı uyandırarak toplumsal ve çevresel bir tartışmanın fitilini ateşledi. Bu iddialar bir yandan halkın endişelerini artırırken, diğer yandan bilimsel çevrelerin “kanıtsız komplo teorileri” uyarılarını yeniden gündeme taşıdı.
MAGAZİN
16 Eylül 2025GÜNDEM
16 Eylül 2025MEDYA
16 Eylül 2025DÜNYA
16 Eylül 2025MAGAZİN
16 Eylül 2025DÜNYA
16 Eylül 2025DÜNYA
16 Eylül 2025