İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen suç duyurusuna göre, İranlı iş insanı Hüseyin Azari, eski Şişli Belediye Başkanı ve CHP milletvekili Mustafa Sarıgül’ün oğlu Emir Sarıgül’ün, Göktürk, Beykoz, Nişantaşı ve Erzincan gibi çeşitli bölgelerde var olmayan gayrimenkul projeleri üzerinden kendisinden yaklaşık 250 milyon Türk lirası talep ederek dolandırıcılık yaptığı iddiasıyla soruşturma başlattı. Azari’nin dilekçesinde, Sarıgül’ün babasının siyasi kimliğini kullanarak, bu arsaların “Cumhurbaşkanlığı onaylı projeler” olduğu yönünde bilgi verdiği öne sürülüyor.
Şikayet dilekçesinde yer alan bilgilere göre, bahsi geçen projelerde sözde yapı ruhsatları, imar izinleri ve resmi onaylar bulunmuyor. Özellikle Beykoz ve Göktürk’teki arazilerle ilgili olarak, “resmî belge veya hukuki statüye dayanan kayıt bulunamadı” ifade edildi. Ayrıca Nişantaşı’ndaki bir projede de Sarıgül’ün Beşiktaş Belediyesi ve Şişli eski Belediye Başkanı Muammer Keskin’in adını kullanarak bir güven ortamı oluşturduğu iddialar arasında yer alıyor.
Azari’nin iddialarının mahkeme sürecine taşınmasıyla birlikte, kamuoyunda sadece söz konusu dolandırıcılık suçlaması değil, siyasi figürlerin iş dünyasındaki rollerinin de yeniden sorgulanmasına yol açtı. Bu bağlamda kamu güvenliği, siyasi etki ve torpil kaygıları da gündeme geldi. İddianın kapsamı ve yargı süreci, Türkiye’de yatırım güvenliği, gayrimenkul projelerinde şeffaflık ve yabancı sermaye açısından da ciddi soruları beraberinde getiriyor.
Soruşturma kapsamında ilgili bölgelerdeki arsa tapularının, ruhsat dosyalarının ve banka transfer kayıtlarının incelendiği öğrenildi. Hukuk uzmanları, 250 milyon liralık tutarın ve bunun siyasi bir isme yönelik olması nedeniyle davanın uzun süreceğini ve kamuoyunda geniş yankı bulacağının altını çiziyor. İlerleyen süreçte suç duyurusuyla bağlantılı tanık beyanları, banka belgeleri ve proje yürütümlerine dair belgeler mahkeme tarafından değerlendirilecek. Bu da soruşturmanın derinleşeceğinin işareti olarak değerlendiriliyor.
Gelişme, siyaset–ekonomi–hukuk üçgeninde Türkiye’deki güç ilişkilerinin yeniden gözden geçirilmesine neden olurken; yatırımcıların, yabancı iş insanlarının ve kamuoyunun bu tür iddiaları yakından takip ettiği görülüyor. İddianın doğruluğu mahkeme süreciyle birlikte netleşecek ve sonuçları yalnızca şahıslarla sınırlı kalmayabilir.
MAGAZİN
04 Kasım 2025GÜNDEM
04 Kasım 2025MEDYA
04 Kasım 2025DÜNYA
04 Kasım 2025MAGAZİN
04 Kasım 2025DÜNYA
04 Kasım 2025DÜNYA
04 Kasım 2025
1
Şimşek Açıkladı: Sahte Belgeyle Mücadelede Yeni Dönem Başlıyor
92796 kez okundu
2
Seyhan Soylu’dan Koza Park Yönetimine Protesto: Hizmet Değil, Zulüm!
11405 kez okundu
3
Tophane yangınında havai fişek şüphesi: 4 kişi gözaltında
11178 kez okundu
4
RAHMİ KOÇ, “ŞEYTAN MARKA GİYER” FİLMİNİN ÜNLÜ MALİKANESİNİ SATIN ALDI
9584 kez okundu
5
TÜİK Açıkladı: İşte 2025’in İlk Yarısında Türkiye’nin Nüfus Tablosu
6521 kez okundu