İstanbul Bağcılar’da hizmet veren Batı Çocuk Anaokulu’nun kurucu müdürü Hilal Dalar, okul öncesi eğitime dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Eğitimde yalnızca akademik başarıya değil, insanlık değerlerine öncelik verdiklerini vurgulayan Dalar, “Bizim birinci hedefimiz, iyi insan yetiştirmek” dedi.

Eğitim kariyerine öğretmen olarak başlayan Hilal Dalar, mesleğine olan ilgisinin bir “kırılma noktası” ile başladığını belirtti. Öğretmenliği mesai saatiyle sınırlı görmediğini ifade eden Dalar, çocukların gelişimi için sürekli yenilik peşinde olduğunu, bu nedenle de başarıyı yakaladığını anlattı. Kendi ifadesiyle: “Benim için kırılma noktası, çalıştığım kurumu kendi işim gibi sahiplenmemdi. Saat gözetmeden çalıştım, hep ‘Çocuklar için daha ne yapabilirim?’ diye düşündüm.”

Batı Çocuk Anaokulu’nun İstanbul Bağcılar’daki Batı Şehir Sitesi içinde konumlandığını belirten Dalar, 3-6 yaş arası çocuklara eğitim verdiklerini ve bu yaş grubuna İngilizce, Almanca, spor, drama, robotik gibi branş derslerinin yanı sıra Türkiye’de sayılı okulda bulunan dikiş-dokuma eğitimi sunduklarını aktardı. Bu dersin temel amacının çocukları tüketime değil, üretime yönlendirmek olduğunu vurgulayan Dalar, çocukların pamuktan düğmeye kadar bir ürünün nasıl oluştuğunu öğrenmesini önemsediklerini söyledi.

Sadece bilgi değil, karakter de kazandıran bir eğitim modeli benimsediklerini dile getiren Hilal Dalar, okul öncesi öğretmenliğinde başarılı olmanın üç temel şartını şöyle sıraladı: merhamet, sabır ve çalışkanlık. Akademik bilgi kadar vicdanın da önemli olduğunu belirten Dalar, “Çocuğun karşında bir annenin evladı olduğunu unutmamalısın. Sabır ise sınıfta her an gerekir. Çalışkanlık ise bu mesleğin dinamosudur. Her yıl yeni teknikler, yeni yaklaşımlar öğreniyoruz. Bu hiç bitmiyor” dedi.

Dalar, eğitimin sadece sınıf içinde değil, okulun her alanında sürdüğünü vurgulayarak, ekibin tamamının aynı bilinçle hareket etmesi gerektiğine dikkat çekti. Aşçıdan temizlik personeline kadar herkesin çocuklara kendi evladı gibi davranması gerektiğini belirten Dalar, “Bir çocuk acıktığında aşçımız da merhametli davranmalı. Tuvalet temizliğinde çalışan personel de aynı anlayışla hareket etmeli. Ekip ruhu olmazsa bu iş yürümez” ifadelerini kullandı.

Ailelerden gelen geri dönüşlerin de çok olumlu olduğunu belirten Dalar, “Veliler, çocuklarının evde kapıyı çaldığını, ‘Günaydın’ dediğini görünce şaşırıyor. Sofradan tabağını alıp mutfağa götürüyor. Bunlar bizim vizyonumuzun somut çıktıları” diyerek eğitimin yalnızca bilgi vermek değil, davranış kazandırmak olduğunu vurguladı.

Batı Çocuk Anaokulu’nda verilen adab-ı muaşeret (görgü kuralları) dersleri ile çocuklara sosyal nezaketin temelleri de öğretiliyor. Hilal Dalar, bu derslerle çocuklara “Teşekkür ederim, hoş geldin, kolay gelsin” gibi ifadeleri küçük yaşta kazandırdıklarını ve bu davranışların kişilik gelişiminde önemli bir yer tuttuğunu ifade etti.

Programın sonunda Hilal Dalar, okulun ve kendi vizyonunu şöyle özetledi: “Bizim hedefimiz profesörler yetiştirmek değil. Gerçekten vatana, millete hayırlı, vicdanlı, saygılı bireyler yetiştirmek. Akademik bilgi elbette önemli ama önceliğimiz insan olmak. Merhametli, empati kurabilen, sorumluluk alabilen çocuklar… Asıl başarı bu.”

Hilal Dalar’ın liderliğinde yürütülen bu eğitim modeli, Türkiye’de okul öncesi eğitime farklı ve insani bir bakış kazandırıyor. Batı Çocuk Anaokulu, sadece bir eğitim kurumu değil; aynı zamanda karakter inşasının başladığı bir yaşam okulu olma iddiasını taşıyor.