2025 yılının ilk yarısında ABD doları, yüzde 10,7 oranında değer kaybederek 1973 yılından bu yana en büyük yarı yıl düşüşünü yaşadı. Bu durum, dönemin ABD Başkanı Richard Nixon’ın doları altına endekslemeyi bırakmasının ardından görülen en sert ilk yarı değer kaybı olarak kayıtlara geçti.
Doların değer kaybında, eski Başkan Donald Trump’ın uyguladığı sert gümrük tarifeleri ve ticaret politikalarındaki belirsizliklerin etkili olduğu belirtiliyor. Bazı iddialara göre, Trump’a yakın ekonomi danışmanı Stephen Miran, “Mar-a-Lago Mutabakatı” adlı planla doları kasıtlı olarak zayıflatmayı önermişti. Ancak Miran, bu iddiaları reddetti ve piyasalarda bu konuda endişeler devam ediyor.
Zayıf doların, ABD’nin ihracatını ucuzlatıp yerli üretimi canlandırarak ticaret açığını azaltmaya yönelik olumlu etkileri olabileceği düşünülüyor. Buna karşın, Beyaz Saray doları bilerek zayıflatma planını reddediyor ve doların dünya rezerv parası olarak konumunu korumaya kararlı olduklarını ifade ediyor.
Doların değer kaybı, yatırımcı güveninde azalmaya yol açarak tahvil piyasalarında baskı oluşturdu. BlackRock’un küresel sabit getirili yatırım sorumlusu Rick Rieder, yatırımcı güvenindeki erimenin ciddi bir uyarı olduğunu vurguladı.
Bu gelişmeler, ABD’nin ticaret ilişkilerini ve küresel finansal sistemi etkileyebilir. Gelişmekte olan ülkelerde döviz rezervlerinin çeşitlendirilmesi ve alternatif yatırım araçlarına yönelme eğilimleri artabilir.
Ayrıca, doların değer kaybı Türkiye gibi ülkelerde döviz kurlarını da etkiliyor. 3 Temmuz 2025 itibarıyla 1 Amerikan doları yaklaşık 39,92 Türk lirası seviyesinde işlem görmektedir.
Doların yaşadığı bu büyük değer kaybı, küresel ekonomi ve finans piyasaları üzerinde önemli etkiler yaratmaya devam ediyor.
MAGAZİN
03 Temmuz 2025GÜNDEM
03 Temmuz 2025MEDYA
03 Temmuz 2025DÜNYA
03 Temmuz 2025MAGAZİN
03 Temmuz 2025DÜNYA
03 Temmuz 2025DÜNYA
03 Temmuz 2025