Devrimin Karanlık Anatomisi: İran Zindanlarında Bir Dönemin Hikayesi
26 okunma

Devrimin Karanlık Anatomisi: İran Zindanlarında Bir Dönemin Hikayesi

ABONE OL
Aralık 30, 2024 09:17
Devrimin Karanlık Anatomisi: İran Zindanlarında Bir Dönemin Hikayesi
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Eserin Adı : İki ciltlik roman: 1- İran Zindanında Devrimin Travması, 2- İran Zindanında Hayatı Tabutta Arayanlar Yazar : Eluca ATALI Çeviri : Alpaslan DEMİR   ESER HAKKINDA: Eluca Atalı’nın İran İslam Devrimi’ni anlattığı bir dönem romanı olan esser iki cilt olarak (1- İran Zindanı-Devrimin Travması, 2- İran Zindanı-Hayatı Tabutta Arayanlar) yayınlanmış ve dört bölümden (Devrimin Travması, Üç Vaat Üç Şart, Kanlık Orkestra ve Hayatı Tabutta Arayanlar) oluşmaktadır. Yazar, bir dönem romanı olan bu eserinde, İran’da gerçekleşen İslam Devrimi’nin içtimai-siyasi bakımdan kazandığı başarının tesadüf mü yoksa zaruret mi olduğu sorularını cevaplamaktadır. Devrim ve insan anlayışlarını karşı karşıya koyan yazar, devrimin insanlık dışı olduğunu ve insanı yok ettiğini ispatlamaktadır. 1978-1988 yıllarını kapsayan eserde olaylar temel olarak Paris, Kum ve Urumiye şehirlerinde geçiyor.
“Kanlı Orkestra” bölümünün esas kahramanı Fatma’nın; Urumiye’de bulunan dört yüz seksen kişilik kadın zindanındaki meşakkatli zindan hayatı, işkencelerin, toplu idamların gerçekleştiği bir mekân olarak tasvir ediliyor. Bu bölümde milli ve özgür düşüncesi nedeniyle suçlanıp zindana atılan yüzlerce insanın kaderi ile tanışmak mümkündür. Zindanda haftanın çarşamba ve pazar günleri özel toplu idam günleridir. Sabah ezanından hemen sonra akşama idam edilecek mahpusların isimleri Haheri Zeynep askeri tarafından okunur, öğle ezanından sonra kız çocuklarına müt’a nikahı kıyılıp Pastarlar ve Mollalar tarafından bakirelikleri alınır. Çünkü dini inanca göre kız olarak ölenler cennete giderler. İmam Humeyni ise mahkumlara – İslam devrimine karşı gelenlere- “Cenneti peşkeş çekemeyiz.” demektedir. Ayetullah’ın Bakü planı ve Bakü’deki Özgürlük Meydanı’nda Lenin’le karşılaştığı komünist- fanatik diyaloğunda ise İran devrimini gerçekleştirenlerin Kuzey Azerbaycan’da kendilerine yer edinebilmek için verdikleri mücadeleler işlenir. Sonunda Fatma’nın idam sahnesi anlatılır. Zindana çağrılarak “Gözün aydın, kızın günahını kendi kanı ile temizledi.” denildiğinde dünyası dağılan babası Allahkerim’in simasında idam edilen bütün kız çocuklarının ebeveynlerinin çektikleri ıstırabı görmek mümkündür.
Kızının cesedini isteyen baba Zindan Reisi tarafından aşağılanır, hakarete uğrar. Kafirlerin normal insanlar gibi defnedilme hakkı olmadığı söylenir. İdam edilenlerin gece karanlıkta şehir uykuya daldıktan sonra kimsesizler mezarlığında; haveri miyanede 1 kefensiz gömülmeleri devrimin insanlık dışı uygulamalarından biridir. İmam Humeyni’nin emri ile kız ebeveynlerine idam edilen kızın mihri (süt hakkı, başlık) verilir. Sonuçta imanlı Allahkerim zindandan geri dönüp evin girişinde oturur. Öğle ezanı okunur, ancak ilk defa olarak o ibadete can atmaz. Böylelikle rejimin sadece onun kızını değil, dine olan inancını da aldığı anlaşılır. O, ezan okunmaya devam ederken kızından yadigâr kalan kara balıkların akvaryumunu bağrına basıp büyük denize yönelir… Eluca Atalı bu eserinde Humeynizmin mahiyetini, ilk defa olarak sistemli bir şekilde ortaya koymaktadır. Aynı zamanda yazar eserde bedii tasvir ve anlatım araçlarından geniş şekilde yararlanarak sembollerin özelliklerini, rejimin çirkinliklerini okuyucuya ulaştırmıştır.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r