Suriyeli Mültecilere Sağlık Hizmeti Artık Ücretsiz Değil: Yeni Düzenlemeler ve Katılım Payı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Türkiye’de geçici koruma statüsünde bulunan Suriyeli mülteciler, devlet hastanelerinde ve kamu sağlık hizmetlerinde artık ücretsiz olarak sağlık hizmeti alamayacak. 2026 yılından itibaren yürürlüğe girecek yeni düzenlemeye göre, bu kişiler aldıkları sağlık hizmetleri için katılım payı ödemek zorunda olacak. Bu değişiklik, hem temel hem de bazı özel sağlık hizmetlerini kapsayacak şekilde genişletilmiş durumda.

Düzenleme, özellikle uzun süredir Türkiye’de yaşayan ve sağlık hizmetlerine sıkça başvuran mülteciler için önemli bir fark yaratacak. Ödeme gücü olmayan kişiler için katılım payının talep edilmesi hâlinde geri iade edilmesi öngörülürken, bazı tedaviler ve özel hastanelerde alınacak hizmetlerde ücret uygulaması doğrudan geçerli olacak. Böylece mültecilerin sağlık hizmetlerine erişiminde yeni bir eşik oluşacak ve sağlık bütçeleri üzerinde farklı bir denge sağlanması hedeflenecek.

Yetkililer, bu düzenlemenin amacının kamu sağlık sisteminin sürdürülebilirliğini sağlamak ve sağlık hizmetlerinin kalitesini korumak olduğunu vurguluyor. Bunun yanı sıra, düzenleme kapsamında acil ve temel hizmetlerin mülteciler için erişilebilir kalacağı, ancak rutin ve bazı ileri tedavi hizmetlerinin artık ücretli olacağı belirtiliyor.

Bu yeni uygulama, hem mülteciler hem de sağlık sektörü için önemli bir değişim niteliği taşıyor. Uzmanlar, düzenlemenin uygulanmasıyla birlikte sağlık hizmetlerinde kaynak kullanımının daha dengeli hale geleceğini ve hizmet kalitesinin korunacağını ifade ediyor. Mültecilerin, yeni katılım payı uygulamasına uyum sağlaması ve ödeme süreçlerini takip etmesi, sağlık hizmetlerinden kesintisiz yararlanabilmeleri açısından kritik olacak.

Öte yandan, sivil toplum kuruluşları ve göçmen hakları savunucuları, düzenlemenin uygulanma sürecinde mültecilerin bilgilendirilmesi ve ödeme gücü olmayan kişiler için uygun düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirtiyor. Bu çerçevede, hem devletin hem de ilgili kurumların koordinasyonu, sağlık hizmetlerinin aksatılmadan sürdürülebilmesi açısından büyük önem taşıyor.