15 Ekim 2025 Çarşamba
News
Dünyanın en popüler sosyal medya platformlarından Instagram, genç kullanıcıların güvenliği için büyük bir adım atıyor. Meta, çocukların ve gençlerin çevrimiçi ortamda zararlı içeriklere maruz kalmasını önlemek amacıyla “PG-13 güvenlik modeli” sistemini devreye almaya hazırlanıyor. Bu yeni düzenleme, özellikle anne ve babalar tarafından “teknoloji çağında gelen en iyi haber” olarak değerlendiriliyor.
Yeni sistemle birlikte, 18 yaş altı kullanıcıların karşılaşabileceği içerikler artık film endüstrisinde kullanılan derecelendirme sistemiyle sınırlandırılacak. “PG-13” olarak bilinen bu model, genç kullanıcıların yalnızca uygun seviyedeki içeriklerle etkileşim kurmasına izin verecek. Böylece çocukların yetişkin temalı ya da zararlı içeriklere erişimi ciddi ölçüde kısıtlanacak.
Meta Ürün Yönetimi Başkanı Max Eulenstein, yaptığı açıklamada, “Ebeveynlerin güvenini kazanmak ve genç kullanıcılarımızı korumak bizim için öncelik. Yeni sistem, aileler için güçlü bir referans noktası olacak” ifadelerini kullandı.
Instagram, bu değişiklikle birlikte yalnızca içerik sınırlandırmalarıyla yetinmiyor. Platforma entegre edilecek yapay zekâ destekli denetim sistemleri, çocuk kullanıcılarla uygunsuz iletişim kurmaya çalışan kişileri tespit edip engelleyecek. Bu sayede hem mesajlaşma kısmında hem de yorum bölümlerinde çok daha güvenli bir dijital ortam oluşturulacak.
Yeni dönem, yıl sonuna kadar tüm dünyada aktif hale getirilecek. Aileler, çocuklarının hesaplarında hangi tür içeriklerin görüneceğini daha net biçimde kontrol edebilecek. Ayrıca, ebeveyn denetimi araçları da güçlendirilerek ailelerin platform üzerindeki etkinliği artırılacak.
Sosyal medya uzmanları, bu adımın dijital güvenlik açısından son yılların en önemli yeniliği olduğunu belirtiyor. Uzmanlara göre, özellikle genç kullanıcıların psikolojik sağlığını korumak ve çevrimiçi zararlı etkileşimleri engellemek açısından bu sistem, gelecekte diğer platformlara da örnek teşkil edecek.
Instagram’ın yeni güvenlik politikası, hem çocukları koruyacak hem de ailelere iç huzuru sağlayacak bir dönemin kapılarını aralıyor.
News
Türkiye, teknoloji tarihinde önemli bir dönemece yaklaşıyor. 5G teknolojisine geçiş için hazırlıklar hızla sürerken, bu dönüşümün milyonlarca vatandaşın cep telefonunu doğrudan etkileyeceği ortaya çıktı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’de kullanılan 85 milyon cep telefonundan yalnızca 22 milyonunun 5G uyumlu olduğunu açıkladı. Geriye kalan yaklaşık 63 milyon cihazın, yeni altyapı devreye girdiğinde kullanılamaz hale gelebileceği uyarısında bulundu.
5G teknolojisi, mevcut 4.5G sistemine göre 10 kata kadar daha hızlı internet sunacak. Bu hız farkı sayesinde video indirme, canlı yayın, sanal gerçeklik ve akıllı şehir uygulamaları gibi birçok yenilik günlük yaşamın bir parçası olacak. Ancak bu teknolojiyle uyumlu olmayan cihazlar, yeni sistemden yararlanamayacak. Bu da milyonlarca vatandaş için telefon değişimi zorunluluğu anlamına geliyor.
Uzmanlara göre, 5G teknolojisine geçiş yalnızca hız artışı değil, aynı zamanda altyapı değişimini de beraberinde getiriyor. Bu geçiş sürecinde, üreticilerin ve operatörlerin vatandaşlara dönüşüm destekleri ve indirim kampanyaları sunması bekleniyor. Aksi halde, milyonlarca eski telefonun atık haline gelmesi hem ekonomik hem de çevresel sorunları beraberinde getirebilir.
Türkiye’de 5G’nin devreye girmesiyle birlikte kırsal bölgelerde kapsama oranının da artması planlanıyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), 5G altyapısının ülke genelinde %95’in üzerine çıkarılması için çalışmalar yürütüyor. Bu sayede, yüksek hızda internet yalnızca büyük şehirlerde değil, köylerde ve kasabalarda da kullanılabilir hale gelecek.
Bakan Uraloğlu, 5G ihalesinin 16 Ekim 2025 tarihinde yapılacağını ve altyapının 2026 yılının ilk yarısında faaliyete geçeceğini açıkladı. Bu tarihten itibaren Türkiye, 5G teknolojisini aktif olarak kullanmaya başlayan ülkeler arasında yer alacak. Ancak bu gelişme, teknolojik dönüşüm maliyetini de beraberinde getiriyor.
5G’ye geçişin ardından vatandaşların eski telefonlarını değiştirmek zorunda kalması, hem tüketiciler hem de üreticiler için yeni bir dönem başlatacak. Teknoloji uzmanları, bu dönüşümün planlı bir şekilde yönetilmesi gerektiğini vurguluyor. Aksi halde, 63 milyon telefonun bir anda atık haline gelmesi elektronik geri dönüşüm sistemini zorlayabilir.
Türkiye, dijital çağın hızla gelişen dinamiklerine ayak uydururken, 5G teknolojisiyle birlikte sadece internet hızı değil, yaşam biçimi de değişecek. Ancak bu dönüşümün en az teknolojik kadar çevresel bir boyutu da olacağı açık.
News
Dünyaca ünlü yıldız Paris Hilton, sosyal medyada yaptığı bir hareketle gündeme oturdu. 27 milyonu aşkın takipçisiyle dünyanın en çok konuşulan isimlerinden biri olan Hilton, takip ettiği az sayıdaki hesap arasına Türk şarkıcı Hatice’yi de ekledi. Bu sürpriz hamle kısa sürede hem Türkiye’de hem de dünyada sosyal medyanın en çok konuşulan konularından biri haline geldi.
Paris Hilton’un, takip ettiği 7 bini aşkın hesap içinde Hatice’yi seçmesi büyük merak uyandırdı. Türk kullanıcılar bu gelişmeyi şaşkınlıkla karşılarken, “Paris Hilton neden Hatice’yi takip etti?” sorusu sosyal medyada gündem oldu. Hatice ise konuyla ilgili sessizliğini bozdu ve takipçilerine esprili bir yanıt verdi. Ünlü sanatçı, “Herhalde şekerim” diyerek bu ilginç gelişmeyi tiye aldı.
Sosyal medyada kısa sürede binlerce paylaşım ve yorum yapılan bu olay, Hatice’yi yeniden magazin gündeminin zirvesine taşıdı. Birçok kullanıcı, Paris Hilton’un Hatice’nin tarzını, enerjisini veya cesur paylaşımlarını fark etmiş olabileceğini öne sürdü. Bazı takipçiler ise “Demek ki Türk sanatını keşfetmiş” yorumlarıyla olayı mizahi bir dille değerlendirdi.
Hatice, geçmişte sahne performansları, güçlü sesi ve kendine özgü tarzıyla sık sık adından söz ettirmiş bir isim. Paris Hilton gibi global bir yıldızın onu fark etmesi, Türk müziğinin uluslararası alandaki görünürlüğüne de farklı bir boyut kazandırdı.
Paris Hilton’un bu hamlesi, magazin dünyasında “uluslararası sosyal medya dostluğu” olarak değerlendirildi. Türkiye’de ise birçok ünlü isim, bu sürpriz takip olayını tebessümle karşıladı.
Paris Hilton cephesinden henüz resmi bir açıklama gelmezken, Hatice’nin mizahi tavrı sosyal medya kullanıcılarının beğenisini topladı. Gündemden düşmeyen bu olay, Türk sosyal medya tarihinin en dikkat çekici etkileşimlerinden biri olarak şimdiden yerini aldı.
News
Karadeniz’in simgesi, sofraların vazgeçilmezi hamsi, bu yıl alarm veriyor. Uzmanlar ve balıkçılar, yıllardır süregelen aşırı avcılık, iklim değişikliği ve deniz kirliliği nedeniyle hamsi stoklarının hızla azaldığını bildiriyor. Türkiye’nin kuzey kıyılarında başlayan yeni av sezonunda balıkçı tekneleri beklenen bolluğu bulamadı.
Geçtiğimiz yıllarda 270 bin ton civarında gerçekleşen hamsi avı, bu sezon neredeyse yarı yarıya düşerek 150 bin ton seviyelerine geriledi. Uzmanlara göre bu sadece bir sayı düşüşü değil; avlanan balıkların boyları da küçülüyor. Hamsilerin üreme yaşına gelmeden yakalanması, stokların her yıl biraz daha tükenmesine yol açıyor.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Fakültesi öğretim üyeleri, deniz suyundaki sıcaklık artışı ve plankton miktarındaki azalmaya dikkat çekiyor. Bu durum, hamsinin beslenme zincirini bozuyor ve balıkların göç yollarını değiştiriyor. Böylece hamsi, artık eskisi kadar kolay bulunamıyor.
Uzman Dr. Ahmet Şahin, “Her sezon başında umutla başlıyoruz ama hamsinin hem miktarı hem de boyutu her yıl azalıyor. Mevcut avcılık sistemi sürdürülebilir değil,” diyerek durumu özetledi. Şahin ayrıca, küçük boydaki balıkların avlanmasının yasaklanması ve belirli bölgelerde geçici av yasağı uygulanması gerektiğini belirtti.
Hamsi yalnızca bir balık türü değil, Karadeniz ekosisteminin ana besin zinciri içinde kritik bir rol oynuyor. Stokların azalması, yunuslardan büyük balıklara kadar tüm deniz canlılarını etkiliyor. Ayrıca bölge halkının önemli bir gelir kaynağı olan hamsi avcılığının azalması, ekonomik anlamda da büyük bir tehdit oluşturuyor.
Balıkçılar, bu sezonun “en zor yıllardan biri” olduğunu ifade ediyor. Denize açılan tekneler dolu ağlarla dönmek yerine, bazen günlerce neredeyse boş ağlarla limana geri dönüyor. Fiyatlar ise buna paralel olarak hızla yükseliyor.
Bilim insanları, sürdürülebilir balıkçılık politikalarının bir an önce devreye girmesi gerektiğini vurguluyor. Aksi halde önümüzdeki yıllarda hamsinin yalnızca anılarda kalabileceği uyarısında bulunuyorlar.
News
Türkiye, dijital dönüşüm yolunda dev bir adım atmaya hazırlanıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 5G teknolojisine geçiş süreciyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bakan, 5G frekans ihalesinin 16 Ekim 2025 tarihinde yapılacağını duyurdu. Bu tarih, Türkiye’nin yüksek hızda internet altyapısına geçişinde bir dönüm noktası olarak görülüyor.
Uraloğlu, 5G teknolojisinin yalnızca iletişimde değil, sağlık, eğitim, sanayi ve ulaşım gibi birçok sektörde büyük bir dönüşüm yaratacağını belirtti. Yapılan testlerde ulaşılan hızların 4.5G’ye göre yaklaşık 10 kat daha fazla olduğuna dikkat çekti. Canlı yayında gerçekleştirilen 5G hız testinde, indirme hızı 1.876 Mbps, yükleme hızı ise 175 Mbps olarak ölçüldü. Bu sonuçlar, Türkiye’nin teknoloji altyapısında yeni bir çağa adım attığını gösteriyor.
İhalenin başlangıç bedelinin 2 milyar 125 milyon dolar olacağını açıklayan Bakan Uraloğlu, bu rakamın altındaki tekliflerin kabul edilmeyeceğini vurguladı. Ayrıca, 5G’nin ilk etapta nüfus yoğunluğu yüksek şehirlerde devreye alınacağını, ardından tüm ülkeye yayılacağını ifade etti.
Bakan, 5G teknolojisinin Türkiye’de 2026 Nisan ayında aktif olarak kullanılmaya başlanacağını belirterek, “Hedefimiz yerli ve milli teknolojilerle dünya standartlarında bir 5G altyapısı kurmak” dedi. Türkiye’nin bu süreçte sadece bir kullanıcı değil, aynı zamanda teknoloji üreten bir ülke haline gelmesinin amaçlandığını da sözlerine ekledi.
5G’nin hayatımıza girmesiyle birlikte saniyeler içinde film indirme, ultra düşük gecikmeli oyun deneyimi ve akıllı şehir uygulamaları gibi yenilikler günlük yaşamın bir parçası olacak. Ayrıca bu teknolojinin, yapay zekâ ve nesnelerin interneti (IoT) alanlarında da yeni fırsatlar yaratması bekleniyor.
Türkiye’nin 5G yolculuğunda bu adım, hem teknoloji dünyasında hem de kamuoyunda büyük heyecan yarattı. Uzmanlar, yeni nesil iletişim altyapısının ülkenin dijital ekonomisine milyarlarca dolarlık katkı sağlayacağını ve rekabet gücünü artıracağını belirtiyor.
