0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) Nisan ayında yaptırdığı kamuoyu araştırması, gündemdeki konulara ilişkin dikkat çekici sonuçlar ortaya koydu. Ankette İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargı süreci, CHP’nin olası seçim boykotları ve ekonomi yönetimine duyulan güven başlıklarında sorular yöneltildi. Ortaya çıkan sonuçlar, özellikle parti tabanında yankı uyandırdı.

Anketin en çok öne çıkan başlığı, İmamoğlu hakkında yürütülen yargı süreci oldu. Katılımcıların yüzde 36,7’si “yolsuzluk yapılmadığını” belirtirken, yüzde 28,5’i “yolsuzluk olduğunu” düşündüğünü ifade etti. “Dava sonucunu görmek gerekir” diyenlerin oranı ise yüzde 25,6 olurken, kararsızların oranı yüzde 9,2 olarak kaydedildi.

Parti seçmenleri bazında yapılan değerlendirme ise dikkat çekici farklılıklar gösterdi. AKP seçmeninin yüzde 60,1’i İmamoğlu’nun yolsuzluk yaptığını düşünürken, sadece yüzde 9,7’si bu iddiayı reddetti. CHP’lilerde bu oran tam tersine seyretti: yüzde 78,3 “yolsuzluk yok” derken, sadece yüzde 6,2 “yolsuzluk var” görüşünü dile getirdi. MHP seçmeninin yüzde 62,2’si İmamoğlu’nu suçlu bulurken, İYİ Parti ve DEM Parti seçmenleri daha bölünmüş bir tablo çizdi.

CHP’nin olası boykot çağrıları da ankette seçmene soruldu. Katılımcıların yüzde 62,2’si boykotu desteklediğini belirtirken, yüzde 37,8’i bu görüşe karşı çıktı. Bu sonuç, muhalefet seçmeninde tepki duygusunun hâlen güçlü olduğunu ortaya koydu.

Ankette dikkat çeken bir diğer başlık ise ekonomi yönetimine olan güven oldu. Katılımcıların yüzde 26,1’i ekonomi yönetimine “hiç güvenmediğini” ifade etti. Mart ayına göre güvenin az da olsa yükseldiği belirtilirken, hâlâ büyük bir kesim mevcut ekonomik gidişattan memnun değil.

ABD’nin Türkiye’ye uygulayacağı yüzde 10’luk ek ithalat vergisinin etkisine dair soruya ise yüzde 33,6 “enflasyona etkisi olmaz” derken, yüzde 29,9 “bir miktar artırır” dedi. “Çok artırır” diyenlerin oranı ise yüzde 19,7 oldu.

AKP’nin yaptırdığı bu ankette ortaya çıkan tablo, seçmenin temel gündeminin adalet, ekonomi ve muhalefet stratejileri etrafında şekillendiğini gösteriyor. Sonuçlar, iktidar açısından bazı kırılganlık alanlarına da işaret ediyor.