DEM Partili siyasetçi Ahmet Türk, son dönemde yeniden alevlenen “çözüm süreci”yle ilgili gündem yaratacak açıklamalarda bulundu. Türk, mevcut sürecin ilerlemesinin arkasında hükümetin üst düzey desteğinin yer aldığını vurgularken, dikkat çeken “Bugüne kadar Mustafa Kemal Atatürk’den sonra devletin bütün kurumlarında etkin gücü olan tek lider Recep Tayyip Erdoğan oldu” sözünü sarf etti.
Türk açıklamasında, “Çözüm süreci Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açık desteğiyle ilerliyor, devletin tüm mekanizmaları ahenk içinde çalışıyor” ifadelerini kullandı. Bölgesel barışın ve toplumsal uzlaşının hayati olduğunu söyleyen Türk, Türkiye’nin bugünkü koşullarında bu kadar kapsamlı bir sürecin yalnızca güçlü liderlik ve kurumsal birlik sayesinde mümkün olduğunu öne sürdü.
Siyasette bu çıkış iki yönlü yankı buldu. Bir yandan muhalefet cephelerinde Atatürk’le Erdoğan arasında kurulan kıyaslamanın hassas dengeleri zorladığı yorumları yapılırken, diğer yanda hükümete yakın çevrelerde bu ifadenin “stratejik uzlaşma” sinyali verdiği değerlendirmesi öne çıktı. Türk’ün bu sözleri, devlet-iktidar ilişkisinin ve çözüm odaklı yaklaşımın yeniden şekillendiğini hissettirdi.
Ayrıca Türk, sürecin sadece iç siyasi bir manevra değil aynı zamanda uluslararası sahada da Türkiye’nin etkinliğini artıracak bir girişim olduğunu belirtti. “Bölgede Türkiye lehine büyük bir proje var, şimdi tüm kurumlarla bu projenin arkasındayız” diyen Türk, dış politikadan güvenliğe kadar geniş bir perspektif sundu.
Bu açıklama, TBMM çatısı altında ve kamuoyunda “başkanlık sistemi” tartışmalarının yeniden alevlendiği bir döneme denk geldi; akademisyenler ve siyaset uzmanları, Ahmet Türk’ün sözlerinin hem Kürt siyasetinde hem de devlet-toplum ilişkisinde yeni bir dönemin habercisi olabileceğini savunuyor. Ancak sert eleştiriler de gecikmedi; muhalefet partileri, Türk’ün ifadelerini “lider kültü”nün yurttaşların gönüllerinden daha önde tutulduğu bir sistem eleştirisi olarak değerlendirdi.
Özetle Ahmet Türk’ün açıklamaları, yalnızca bir siyasetçinin görüşünü yansıtmakla kalmıyor, Türkiye’nin çözüm, ortak ülke perspektifi ve lider-iletişim modelinde yeni bir döneme girilebileceğini işaret ediyor. İçinde bulunduğumuz süreçte bu ifadeler, önümüzdeki günlerde detaylanacak adımlar ve politik manevralarla bir konsept haline dönüşebilir.
MAGAZİN
05 Kasım 2025GÜNDEM
05 Kasım 2025MEDYA
05 Kasım 2025DÜNYA
05 Kasım 2025MAGAZİN
05 Kasım 2025DÜNYA
05 Kasım 2025DÜNYA
05 Kasım 2025
1
CAHİT CELAYİR: “UYGUN ŞARTLAR OLUŞURSA SİYASETE DÖNERİM”
13143 kez okundu
2
Slogan Kavgası: “Soyadımız Türkiye” Sloganı Kime Ait? Gerçek Ortaya Çıktı!
1175 kez okundu
3
CHP’de Gerginlik Sonrası Sürpriz Buluşma
761 kez okundu
4
ÖZGÜR ÖZEL’DEN MUHTEŞEM VAATLER: HERKES İÇİN VATANDAŞLIK GELİRİ VE AB’YE TAM ÜYELİK
682 kez okundu
5
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN FOX NEWS’E KONUŞTU: “GAZZE’DEKİLER DÖRT DÖRTLÜK BİR SOYKIRIMDIR”
663 kez okundu