ABD’nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake, ülkesinin Türkiye dahil İran ile ilişkisi olan tüm müttefiklerine, Ortadoğu’da gerilimi artırmamak için Tahran’ı ikna etmeleri çağrısında bulundu. Flake, Türkiye’nin Batı ve Rusya arasında bu ayın başında gerçekleşen tarihi tutuklu takasına lojistik destek verdiğini de belirtti. Ancak, Türkiye’nin Rusya’ya askeri teçhizat gönderilmesi konusundaki endişelerinin devam ettiğini vurguladı.

Flake, Türkiye’nin bu konuda “elinden geleni yaptığını” ifade ederek, gerilimin tırmanmayacağına dair daha fazla güven duyduğunu belirtti. İran ve İsrail arasındaki yüksek gerilim, İran’ın İsrail’e hava saldırısı düzenlemesi ve Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye’nin temmuz ayında öldürülmesi gibi olaylarla daha da tırmandı. Bu durum, bölge genelinde savaşın yayılabileceği endişelerini artırdı.

ABD Büyükelçisi, Türkiye’nin Gazze konusunda arabulucu rolünün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail’e karşı söylemleri nedeniyle zorlaştığını belirtti. Washington’ın ateşkes çağrısına rağmen Ankara ile Washington arasındaki görüş ayrılıklarının sürdüğünü ifade etti.

Flake, Türkiye’nin ABD ve Rusya arasında gerçekleşen en büyük tutuklu takasında önemli bir lojistik rol oynadığını vurguladı. Türkiye’nin bu süreçte müzakerelere dahil olmasa da lojistik destek sağladığını belirtti. Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, takas sürecinin MİT tarafından organize edildiği ve çeşitli ülkelerden toplamda 25 rehinenin değiş tokuş edildiği belirtilmişti.

Ayrıca, ABD Büyükelçisi, Türkiye’nin Rusya’ya askeri teçhizat gönderilmesine yönelik endişelerini dile getirerek, bu konudaki iş birliğinin artırılması gerektiğini ifade etti. ABD’nin Rusya’ya savaş gücü sağlayan ürünlerin Türkiye üzerinden geçmesini engellemeye yönelik tutumunu sık sık dile getirdiğini belirtti. Türkiye’nin bu konuda daha iyi iş birliği sağlamasını umduğunu ekledi.

Flake’in açıklamaları, Türkiye’nin bölgedeki rolü ve uluslararası ilişkilerdeki karmaşık dinamiklerle ilgili devam eden tartışmaları yansıtıyor. Hem ABD’nin hem de Türkiye’nin bu konulardaki politikaları, Orta Doğu’daki gerilimin yönetilmesinde önemli bir etken olmaya devam edecek.