0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Otomotiv sektöründe yeni bir adım olarak değerlendirilen özel tüketim vergisi (ÖTV) muafiyeti uygulaması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şartları doğrultusunda gündeme geldi. Bu gelişme, yerli ve elektrikli araç üretimini teşvik etmeyi amaçlayan adımların bir parçası olarak otomotiv piyasasını hareketlendirdi ve yatırımcıların ilgi odağı hâline geldi.

Yeni düzenlemeye göre, belirli kriterleri sağlayan “ÖTV’siz araç” desteği, özellikle elektrikli ve çevre dostu modeller için geçerli olacak. Bu uygulamayla birlikte, artık bazı otomobil sınıflarında yüksek vergi yükü ortadan kalkarken tüketicilere avantaj sağlanması planlanıyor. Düzenlemenin, sektörde üretim ve satış hacmini artırmayı hedeflediği belirtiliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarında, yerli üretimi teşvik etme ve teknolojik dönüşümü hızlandırma konusunda kararlı bir duruş sergilendi. Bu yaklaşımın, elektrikli araç pazarının Türkiye’de büyümesine önemli katkı sağlayacağı öne sürülüyor. Ayrıca, vergisiz araç teşvikinin özellikle genç nüfus ve orta gelir grubuna yeni fırsatlar sunabileceği değerlendiriliyor.

Otomotiv sektör temsilcileri, ÖTV muafiyetinin yürürlüğe girmesiyle birlikte satışlarda artış beklediklerini ifade ediyor. Bu uygulamanın, hem satışları canlandıracağı hem de üreticilere yeni model yatırımları için finansal hareket alanı sağlayacağı görüşü hakim. Özellikle elektrikli araçlara yönelik talebin, bu tür vergi avantajlarıyla daha da artacağı üzerinde duruluyor.

Elektrikli ve düşük emisyonlu araçlara yönelen yeni politikalar, çevre hedefleri ve sürdürülebilir ulaşım stratejileri ile uyumlu olarak değerlendiriliyor. Bu kapsamda, Türkiye’nin otomotiv sektöründe hem iç pazarda hem de ihracatta rekabet gücünü artırmak için daha fazla adım atılması bekleniyor.

Uzmanlar, bu yeni teşvik sisteminin yalnızca araç fiyatlarını etkilemekle kalmayacağını, aynı zamanda sektörün dönüşümünü de hızlandıracağını belirtiyor. ÖTV muafiyetinin, özellikle yerli üretim ve teknoloji odaklı yatırımlar için itici bir güç olacağı vurgulanıyor.