0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda, Türkiye’nin ilk İklim Kanunu Teklifi kabul edilerek yasalaştı. Kanunla, iklim değişikliğiyle mücadelede kurumsal ve hukuki altyapının güçlendirilmesi hedefleniyor.

İklim Kanunu ile çevresel, sosyal ve ekonomik politikalar arasında denge kurularak, net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda yeşil büyüme modeli esas alınacak. Bu kapsamda, sera gazı emisyonlarının azaltılması, iklim değişikliğine uyum, yeşil finansman mekanizmalarının geliştirilmesi ve emisyon ticaret sistemi kurulması gibi adımlar atılacak.

Kanunla birlikte, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren İklim Değişikliği Başkanlığı’nın görev ve yetkileri genişletilecek. Başkanlık, sera gazı emisyonlarının izlenmesi, doğrulanması, raporlanması, azaltım politikalarının hazırlanması ve uygulanması, karbon fiyatlandırma mekanizmalarının kurulması gibi konularda yetkili olacak.

Ayrıca, illerde valilerin başkanlığında İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulları kurulacak. Bu kurullar, yerel düzeyde iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum çalışmalarını yürütecek.

Kanunla, Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kurulacak. Bu sistem kapsamında, ulusal emisyon tavanı belirlenecek ve sera gazı emisyonlarına tahsisatlar yapılacak. Doğrudan sera gazı emisyonuna neden olan işletmeler, İklim Değişikliği Başkanlığı’ndan emisyon izni almak zorunda olacak.

Sınırda karbon düzenleme mekanizmaları da oluşturulabilecek. İthal edilen ürünlerin üretim süreçlerindeki gömülü sera gazı emisyonları dikkate alınarak, bu ürünlere ek maliyetler getirilebilecek.

Kanuna göre, ETS kapsamında verilen idari para cezaları, 9 Ağustos 1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu’na göre belirlenen cezaların iki katı oranında uygulanacak. Ayrıca, ozon tabakasını incelten maddelerin ithalatı, ihracatı, transit geçişi ve üretimi ile ilgili de cezai hükümler bulunuyor.

İklim Kanunu kapsamında hazırlanacak iklim değişikliği strateji ve eylem planları ile diğer planların, 31 Aralık 2027 tarihine kadar tamamlanması öngörülüyor. Bu süre, Cumhurbaşkanı kararıyla bir yıla kadar uzatılabilecek.